Ana içeriğe atla

Nitelikli

Anadolu’da bir Selçuklu şehri “ULUBORLU”

  Uluborlu ilçesinin kuzeyinde Dinar, doğusunda Senirkent, güneyinde Atabey, Gönen ve batısında da Keçiborlu bulunmaktadır. Uluborlu önceleri Toros Dağları’nın uzantısı olan Kapı Dağı’nın eteklerinde  kurulmuş, 1950 yılından sonra da şimdiki bulunduğu Uluborlu Ovasına taşınmıştır. Uluborlu’nun güneyinde Kapı Dağı ve bunun uzantısı olan Yuvaçça Yaylası, batısında Şalgamlık Tepesi,  kuzeyinde Kılıçlayan Dağlar bulunmaktadır. İlçenin doğusu açık olup Senirkent  Ovasına uzanmaktadır. Uluborlu ilçesi, coğrafya olarak Akdeniz Bölgesi’nde bulunmasına rağmen  tam bir Akdeniz iklimi özelliklerini taşımamaktadır. Göller Bölgesi ikliminin karakteristik  özelliklerinden olan, ilkbaharı kısa, sonbaharı ve kışı diğer mevsimlere göre biraz daha uzun olan bir  iklim özelliği taşır. Yazları sıcak ve kurak, kış ayları ise soğuk ve yağışlıdır.     Uluborlu, tarih öncesi devirlerden beri çeşitli medeniyetlerin hüküm sürdüğü yörede yer almaktadır. Ulubo...

İzmirde şirin bir köy:“ŞİRİNCE”

      Ülkemizin cennet köşelerinden olan Şirince Köyü 2012’ye kadar adı sanı pek duyulmamış bir yerdi. 2012’de ortaya atılan kıyamet kehaneti sonrası Şirince bir anda hem ülkemizin hem de dünyanın gündemine oturdu.

     Tarihinin Milattan Önce 5. yüzyıla kadar dayandığı bu masalsı köy zamanında üst tabakadan ve varlıklı ailelerin yaşadığı bir yermiş. Bu insanlar Şirince’yi öylesine seviyorlarmış ki keşfedilip kalabalıklaşmasın diye bu güzelliği dillere destan köye Çirkince demişler.

     1924’te gerçekleşen mübadeleden sonra köydeki Rumların yerini Selanik göçmeni Türkler almış. İzmir valisi köyü ziyaret ettiğinde köyün güzelliğinden o kadar etkilenmiş ki bu köye Çirkince demenin haksızlık olacağını düşünüp köyün adını Şirince olarak değiştirmiş.


      1995 yılı ise Şirince için adeta bir dönüm noktası. Ünlü yazarlarımızdan Sevan Nişanyan 1995’te eşiyle birlikte Şirince’ye yerleştikten sonra Şirince Köyü’nün çehresi de usul usul değişmeye başlamış. Köydeki eski Rum evlerini yavaş yavaş restore eden yazar bu hamlesiyle Şirince’yi ülkemizin cazibe merkezlerinden biri haline getirmiş.

      

     O tarihten sonra turizm kulvarında da koşmaya başlayan Şirince’nin mimarı olan Sevan Nişanyan ise sit alanı olarak koruma altına alınmış Şirince’de izinsiz inşaat yaptığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılmış.


     Bugün Şirince ülkemizdeki ve İzmirde’ki diğer köylerden oldukça ayrı bir konumda. Tarih ve estetiğin bir arada ilmek ilmek işlendiği bu masalsı köyde kendinizi çok farklı bir atmosferde hissediyorsunuz.


     Bir tarafında Meryem Ana diğer tarafında Efes gibi kültürel hazinelerimizin olduğu bereketli toprakların üzerindeki Şirince’ye adım attığınız anda buradan ayrılmak istemeyeceksiniz.


        

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar